Türkiye’nin gayrimenkul sektöründe önemli bir dijital dönüşüm adımı atılıyor. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, 1 Ocak 2025 itibarıyla kat irtifakı ve kat mülkiyeti işlemlerinde 3 Boyutlu Sayısal Yapı Modeli kullanımını zorunlu hale getiriyor. Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Hakan Gedikli’nin yaptığı açıklamalara göre, bu yenilikle birlikte sektör hem daha şeffaf hem de daha güvenilir bir yapıya kavuşacak.
Dijitalleşme Sürecinin Merkezinde 3 Boyutlu Modeller Var
Hakan Gedikli, yeni düzenlemeyi “3B Şehir Modelleri Üretimi ve 3B Kadastro Altlıklarının Oluşturulması Projesi” kapsamında hayata geçirdiklerini belirtti. Bu proje ile binaların dijital ortamda kaydedilmesi, incelenmesi ve denetlenmesi mümkün hale gelecek. Gedikli, bu sistemin gayrimenkul sektöründe dijitalleşmenin hızlanmasına ve işlemlerin daha güvenli bir zeminde yapılmasına olanak tanıyacağını ifade etti.
Yeni sistem sayesinde mimari projeler artık sadece iki boyutlu planlar olarak değil, üç boyutlu dijital modeller olarak kayıt altına alınacak. Böylece yapıların fiziksel durumu dijital ortama taşınarak, ilgili bilgilerin görselleştirilmesi ve detaylı analizlerin yapılması kolaylaşacak.
2025’te Ülke Genelinde Zorunluluk Başlıyor
Gedikli, 1 Ocak 2025 itibarıyla yürürlüğe girecek yeni düzenlemenin detaylarını şöyle açıkladı:
“Kat irtifakı ve kat mülkiyeti işlemlerinde, ilgili mimari projelerle birlikte 3 Boyutlu Sayısal Yapı Modeli'nin güvenli elektronik ortamda Genel Müdürlüğümüze iletilmesi zorunlu hale gelecek. Bu uygulama, dijitalleşme hedeflerimiz doğrultusunda önemli bir adım olup, sektörde şeffaflık ve güvenilirlik standartlarını artıracaktır.”
Bu sistemin tüm paydaşlar için daha hızlı, kolay ve güvenli bir işlem süreci sağlayacağını belirten Gedikli, süreçle ilgili gerekli bilgilere “dijitalbina.tkgm.gov.tr” web sitesinden ulaşılabileceğini ifade etti.
Gayrimenkul Sektöründe Büyük Dönüşüm
Tapu işlemlerinde 3 Boyutlu Sayısal Yapı Modeli’nin zorunlu hale gelmesi, gayrimenkul sektöründe birçok yeniliği beraberinde getirecek. Dijitalleşmeye yönelik bu adım, işlemlerde karşılaşılan muhtemel hataları azaltacak, tüm verilerin merkezi ve güvenli bir ortamda arşivlenmesini sağlayacak.
Ayrıca bu düzenleme, doğal afet yönetimi açısından da önemli fırsatlar sunuyor. Yapıların dijital modelleri, deprem gibi doğal afetlere yönelik analizlerin daha hızlı ve doğru bir şekilde yapılmasına olanak tanıyacak. Gedikli, bu bağlamda yeniliğin afet risklerini azaltma ve şehirlerin güvenliğini artırma noktasında kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
Sektör Paydaşlarına Uyarı: Geçiş Sürecine Hazırlıklı Olun
Yeni düzenlemenin sorunsuz bir şekilde uygulanabilmesi için sektördeki tüm paydaşların gerekli hazırlıkları yapması gerektiğini belirten Gedikli, geçiş sürecine uyumun büyük önem taşıdığını ifade etti. “1 Ocak 2025’e kadar sektör oyuncularının sistemin gerekliliklerini yerine getirmesi kritik. Tapu ve kadastro işlemlerinin modernleşmesi, paydaşların da bu dönüşüme katkı sunmasıyla mümkün olacak,” dedi.
“Dijital Bina” Konseptiyle Yeni Bir Çağ Başlıyor
Dijitalleşme yolunda atılan bu adım, Türkiye’nin “Dijital Bina” konseptine geçişine öncülük ediyor. Bu konsept, yapıların yalnızca fiziksel birer varlık olmaktan öte, dijital ortamda da yaşam döngülerinin takip edilebileceği bir yaklaşıma işaret ediyor. Gedikli, bu dönüşümün sektördeki verimliliği artıracağını, kullanıcıların haklarını daha iyi koruyacağını ve işlemlerde hız kazandıracağını ifade etti.
Geleceğe Bakış
Bu yeni uygulama ile Türkiye, tapu ve kadastro işlemlerinde dünya çapında örnek gösterilebilecek bir dijital altyapı oluşturmayı hedefliyor. Yapıların üç boyutlu modellerinin kullanılması, şehir planlamasından bina güvenliğine, vergi düzenlemelerinden sigortacılık sektörüne kadar geniş bir yelpazede yeniliklere kapı aralayacak.